'İDDİALIYIZ DÜNYA MARKASI OLACAĞIZ'
"Herkes sizi eleştirse de, siz kendinize inanıyorsanız, kalp sesinizi dinleyin ve yürüyün. Uzaya gitmenin iş planı olmaz. İnanmayanları inandırmanın yolu başarılı olup bunu göstermektir."
Sözler Richard Branson’un…
Tam adıyla, Sir Richard Charles Nicholas Branson..
Henüz 16 yaşındayken annesinden aldığı 100 sterlin
harçlığıyla ‘Student’ isimli gençlik dergisini kurdu.
Girişimini kısa süre sonra postayla eve sipariş hizmeti
veren ‘bir plak şirketine’ dönüştürdü.
Bugün 400’den fazla şirketin bünyesinde bulunduğu Virgin
Grup imparatorluğunun sahibi..
2007’de Time’ın ‘Dünyanın En Etkili 100 Kişisi’
listesinde yer aldı.
Mart 2000'de, Buckingham Sarayı’nda ‘Girişimciliğe
hizmeti’ nedeniyle şövalye ilan edildi.
Uzaya ilk giden milyarder oldu..
Branson, genç girişimciler için tam bir rol model,
ilham kaynağı..
***
Ses sanatçısı-yorumcu ve girişimci Berdan Mardini de,
tüm eleştiri ve engellemelere karşın, kendine olan inancıyla kalp sesini
dinleyerek yürüyenlerden..
Müzik yolculuğundan kazandıklarının tamamıyla memleketi Mardin Artuklu Yaylabaşı köyünde 10 milyon doları bulan yatırım yapan Berdan Mardini, 600 dönüm alanda yetiştirdikleri gül ve lavantayı, bölgede kurduğu fabrikada işleyerek, 72 farklı ürüne dönüştürüyor.
Pek çok engelle karşılaşmasına karşın, hiçbirine kulak asmadığını, motivasyonunun kırılmasına izin vermediğinin altını özellikle çiziyor.
***
“Gül anavatanına dönüyor”
Girişimci Berdan Mardini ile yatırımını ve hikayesini kendisinden dinlemek üzere Crowne Plaza İstanbul Florya'da bir araya geldik.
Mardini, her şeyin bir sosyal sorumluluk projesi
olarak başladığının altını çizerek söze başladı:
“Tatillerde köye giderdik. Her köye gidişimde daima gözlerim dolu dolu olurdu. Bu topraklarda çok kalmasam da atalarıma, gelenek ve göreneklerime bağlı bir insanımdır. Köylüme, akrabalarıma karşı bir hassasiyetim ve duygusallığım vardır. Çocukluğumda yaşadığım bir olayı unutmam mümkün değil. Köye gelen bir yakınımızın, köyümüzle alakalı sarf ettiği, 'Buralarda tezek kokusu var, kötü kokuyor' sözleri bir travma gibi aklımda yer etmiştir. ‘Bir gün, bu sözünün tam aksini söyleyeceksin.’ dediğimi hatırlıyorum.”
2017 yılında, hayalini kurduğu günün geldiğini düşünen ve ne
yapması gerektiğine kafa yoran Mardini, okuduğu bir makaleden
etkilenerek kararını vermiş:
“Mezopotamya topraklarının -ki Mardin ilini de içinde barındırır- çok verimli olduğunu bilmeme karşın, 5 bin yıl önce bu toprakların gülün anavatanı olduğu bilgisine sahip değildim. Hatta komşu ilçemiz Nusaybin'in Arapça anlamının 'Beyaz gül şehri/diyarı' olduğunu da o günlerde öğrendim. Gül ekmeye ikna olmuştum."
Gençliği İstanbul’da geçmiş olsa da, Isparta’nın Gelendost
ilçesinde büyümüş Berdan Mardini. 1988-1995 yılları arasında Isparta’da
kalmış. Babasının devlet memuru, Zirai Donatım Şube Müdürü olduğunu özellikle
vurguladı:
“Tarımla alakalıydı anlayacağınız. Dolayısıyla, tarıma, gül ve gül yetiştiriciliğine çok da uzak değildim.”
Gülün yanına lavantayı da ekleyen ve bugün, çalışan sayısı yüzde 90'ı kadın olmak üzere 400 kişiye ulaşan Mardini, bu yıl sadece gülde üretim sezonunda tahmini rekoltenin 300 ton olacağına dikkati çekiyor.
‘Önceliğim istihdam ve göçü yavaşlatmak’
Gülü sadece yetiştirmekle kalmayan Mardini, toplanan
mahsulün işlenmesi gerektiğine kanaat getirip, bir de gül yağı ve gül suyu
fabrikası kurmuş. Fabrikayı konuşurken bir hususun kendisi için çok önemli
olduğuna vurgu yaptı:
“Bir önceliğim vardı, bölge halkına istihdam sağlamak ve göçü yavaşlatmak. Kırsaldan şehre göçü önlemek için fabrikayı burada kurduk. Yoksa Organize Sanayi Bölgesinde de açabilirdik. Bunu bize çok sayıda söyleyen de oldu. ‘Burada zarar edersin, fabrikanın değeri olmaz’ gibi. ‘Olmasın, benim gözümde fabrikanın değeri insanlara verilen maneviyat. Maddi değerden çok daha yüksek. Burası çevre illere de örnek olacak.’ dedim. Emin olun şimdi birçok yerden gelip bilgi alıp inceliyorlar.”
‘4 ton gül çiçeğinden 1 kilogram gül yağı’
Gül yağı üretimine de değindi Mardini. Dünya uçucu
yağ piyasasındaki en değerli ve en pahalı uçucu yağlardan birisi olduğuna
dikkati çekti:
“Parfümeri ve kozmetik sektörünün en önemli hammaddelerinden birisi gül yağı. Dünyadaki uçucu yağ sektöründe çok önemli bir yere sahip. Koku bileşenleri açısından çok yüksek bir frekansa da sahip. Kozmetik sektöründe olduğu kadar sağlık ve gıda sektöründe de hammadde olarak kullanılan gülün, işlenme süreci ise oldukça zahmetli. Bilir misiniz, 4 ton gül çiçeğinden sadece 1 kilogram gül yağı elde ediliyor.”
‘İddialıyız dünya markası olacağız’
Hedeflerine bir bir ulaştığını özellikle belirten sanatçı, son
bir amacının daha olduğuna vurgu yaptı:
“‘Berdan Mardini’ markasını dünya çapında bir parfüm
markası haline getirmek.”
Hatta, işe başlamalarından bir süre sonra tesadüfen bir
araya geldiği dönemin Kalkınma Bakanıyla da paylaşmış:
“Benim hayalim dünyada Türk menşeli bir parfüm markası yaratmak. Hayal de değil aslında. İnanıyorum ve bunu yapacağım.”
Mardini, parfüm işinde de önemli bir mesafe katetti.
Geçtiğimiz ay tanıtımını yaptığı ürünlerini kendi internet sitesi ve uygulamasıyla satışa sundu.
Bu arada, sanatçı ve girişimci Mardini’nin tüketiciye, özellikle de sanatseverlere özel bir sürprizi de oldu.
Parfümlerin isimleri belirlenirken sanatını markayla bağdaştırmayı ihmal etmemiş. Her birine Türk musikisinden bir makamla adlandırmış: Hicaz, Kürdi, Rast, Saba, Nihavend, Uşşak ve Buselik..
'20 odalı otel ve festival'
Sohbetimizin sonunda, Mardin ilinin gülle de
anılmasını sağlamak istediklerinin altını çizdi Mardini:
“Mardin’de gül festivalleri yapıp, gülle ilgili bütün
ürünlerin üretilmesini istiyoruz. Hatta bir sürprizimiz daha olacak; köyümüzde
20 odalı bir otel yapmayı da planladık. Turistlerin doğal yaşamda gül ve
lavantalar içinde konaklamasını da sağlayacağız. Şunu da söylemeliyim, son
derece mutluyum. Herkese de naçizane tavsiyem kendi köyünde bir proje üretmesi.”